Basur Hastalığı
11 Mart 2012Kist Nedir Çeşitleri
11 Mart 2012Şeker Hastalığı Nedir?
Şeker -Diabet, hastalığı, sık görülür ve ciddî sonuçlara yol açan bir hatalıktır. Şeker hastalığı ülkemizde artık çok küçük yaşlarda otaya çıkabilen bir pankresı hastalığı olmuştur. Vücut, sürekli olarak kanda bir miktar şekere (glukoza) ihtiyaç duyar. İnsülin kan dolaşımındaki glukozu hücrelere taşımakla görevlidir. İnsülin pankreas tarafından üretilen bir hormondur. Hücrelerdeki glukoz, günlük yaşamımızı devam ettirmeyi sağlayacak enerji kaynağıdıraçar. Pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya etkisizliğinden kaynaklanır. İnsülin olmayınca, besinlerle aldığımız şeker ve diğer besin unsurları, ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Böylelikle, hücreler şekersizlik çekerken, kanda şeker hastalığı normal değerlerin üstüne çıkar. Kanda şekerin çok artması, zehir etkisi yaratır ve vücudun tüm hücrelerini tahrip eder. Sık sık idrara çıkma (poliüri) hissi vardır.Çünkü kan şekeri yükseldiğinde böbrekler ememedikleri fazla şekeri atmak için çalışırlar. Genellikle kan glukozu 180 mg a ulaştığında idrarda glukoz atılmaya başlar (glikozüri). Uzun zamandır şeker hastası olanlarda bu seviye çok daha fazla yükselmeden idrarda glukoz çıkmayabilir. İdrarla atılan şeker beraberinde suyun da atılımını sağlar. Böylece oluşan sıvı kaybı ile aşırı susama (polidipsi) hissi oluşur. Bu belirti çoğu zaman hastalar tarafından sadece ağız kuruluğu olarak hissedilir. Bulanık görmede bu susuzluk periodları esnasında gözdeki glukoz ve su seviyelerindeki değişikliğe bağlıdır. Şeker hastalığında hücreler yakıt maddeleri olan glukozu yeterince alamadıkları için halsizlik ve bitkinlik oluşur. Bu kayıp yakıtı yerine koyabilmek için vücutta biriken yağlar yakılmaya başlar ve kilo kaybı ile birlikte aşırı acıkma hissi oluşur.Yağ hücreleri bozularak ketonlara dönüşür ve bu ketonlar idrarla atılır. (ketonüri)Kan şekeri yükselince deri enfeksiyonlarında artış olur.Şeker bakterilerin üremesi için uygun ortam oluşturur. Yüksek glukoz düzeyleri sinir harabiyetine sebep olarak geceleri ayak ağrıları ve kramplara sebep olabilir. İnatçı hiperglisemi uzun vadede kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalıkları ve görme bozuklukları gibi diabet komplikasyonlarına da sebep olabilir.
Şeker hastalığı Tipleri
Tip 1 Diyabet
Şeker hastalığı vücudumuzun enerji ihtiyacı yiyeceklerimizdeki temel besin öğeleri karbonhidrat, protein ve yağlardan sağlanır. Emilebilmek için en küçük parçalarına ayrılan bu besin öğelerinin en önemlisi “glukoz” adı verilen basit şekerdir. Glukoz başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının önemli bir enerji kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glukozu, midenin arkasında bulunan pankreas bezinin salgıladığı bir hormon yardımıyla kullanır. İnsülin olarak bilinen bu hormon vücutta yapılamaz ise alınan gıdalar enerji olarak kullanılamayacaktır. İnsülin hormonunun mutlak eksikliğine bağlı olarak meydana gelen şeker hastalığına Tip 1 Diabetes Mellitus denir. Tip 1 diyabet şeker hastalığı her yaşta görülebildiği gibi, sıklıkla çocukluk ve gençlik yaşlarında başlar, bu nedenle juvenil diyabet adı da verilir. Ülkemizde 4 milyonun üzerinde olduğu sanılan şeker hastalarının %10’u, yani yaklaşık 400.000 kişi bu tip şeker hastasıdır.
Tip 1 Diyabet sebepleri nelerdir
Tip 1 Şeker hastalığında normal kişilerde vücudu dışarıdan gelen yabancı etkenlere karşı korumakla görevli bir bağışıklık sistemi vardır. Bu sistemin herhangi bir nedenle (virüs, ilaç, aşılanma, fizik veya pişik stres v.b) normalden sapması sonucu kendi hücrelerini yabancı olarak algılaması, onlara saldırması ve tahrip etmesiyle meydana gelen hastalıklara “otoimmun hastalıklar” denir. Tip 1 diyabet denilen şeker hastalığı da, bu otoimmun hastalıklar grubuna dahildir. Bilinmeyen bir sebeple harekete geçen bağışıklık sistemi, insülin yapımını üstlenen pankreas beta hücrelerini tahrip etmektedir. Bu tahribat %80’in üzerine ulaştığında hastalık belirtileri ortaya çıkmaya başlar.
Tip 1 diyabet gelişimi açısından kimler daha yüksek risk taşır? Yakın akrabalarında (anne, baba, kardeş, çocuk) Tip 1 diyabetli bulunan kişilerde, ailesinde 4’den fazla sayıda Tip 2 diyabetli olanlarda, gebelik sırasında diyabet ortaya çıkan kişilerde hayatlarının ileri dönemlerinde Tip 1 diyabet gelişme riski daha yüksektir.
Tip 1 diyabetin belirtileri nelerdir Keton cisimciklerin üretilmesi sonucunda, – Bulantı, kusma – Yorgunluk – Karın ağrısı – Derin solunum, aseton kokusu – Baygınlık hissi, dalgınlık – Kilo kaybı Şekerin yüksek olması sonucunda,
– İdrara çıkmada artış (özellikle geceleri) – Sıvı kaybı – Susama, ağız kuruması
– Çok idrar yapmak. Vücutta insülin yapılamadığı zaman, insülinin, normalde sorumlu olduğu işlevler yapılmaz, yani glukoz hücreler tarafından enerji olarak kullanılamaz ve kanda birikir, belli bir düzeyden sonra da böbrekten atılmaya başlar. Şeker beraberinde suyu da sürükleyeceğimden kişi çok idrara çıkmaya başlar. – Çok su içmek. İdrarla aşırı su kaybedince aşırı su içilir. – Zayıflamak. Öte yandan alınan gıdalardan yararlanamayan vücut hücreleri enerji kaynağı olarak depolardaki yağları yakıt olarak kullanmaya başlar ve kişi zayıflar.
Bu belirtilerin ortaya çıkması için gereken süre, pankreas bezi beta hücrelerindeki yıkımın hızı ve süresine bağlıdır. Tahribat haftalar, aylar hatta yıllar boyunca sürebilir. Yıkımın hızlı ve kısa sürede tamamlandığı durumlarda vücut enerji ihtiyacı için kendi proteinlerini ve yağlarını kullanmak zorunda kalır. Özellikle yağların aşırı yıkımıyla oluşan, son ürünlere keton cisimleri adı verilir; vücut için zararlı atıklardır, birikerek ketoasidoz denilen acil bir tabloyu meydana getirirler. Ketoasidozun belirtileri karın ağrısı, hızlı solunum, aşırı halsizlik ve yorgunluktur ve bu tablo derhal hastaneye başvurmayı gerektirir.
Tip 2 diyabet
Erişkinlerde görülen diyabettir. Pankreas insülin üretir fakat vücut bunu gerektiği gibi kullanamaz. Daha çok 40 yaş üzeri kişilerde ortaya çıkar. Belirtileri : Poliori (sık idarara çıkma) Polidipsi (çok su içme) Polifasi (çok yemek yeme) Kilo kaybı Plazma kan glukoz düzeyinin yükselmesi (açkarnına 126 mg’dan büyük ya da eşit olması)
Bunların dışındaki diğer belirtiler: Yorgunluk Vücuttaki yaraların geç iyileşmesi Kuru ve kaşıntılı cilt Sık geçirilen enfeksiyonlar Bulanık görme Cinsel sorunlar Ellerde ve ayaklarda uyuşma Karıncalanma Ağız kuruluğu
Tip 2 diyabetin nedeni tip 1 diyabette olduğu gibi tam bilinmemektedir. Fakat bazı risk gruplarında görülme olasılığı daha yüksektir. Bunlar : Yaşı 40 ve üzeri olanlar Şişmanlar Ailede başka diyabet hastalığı bulunanlar Gebelik sırasında diyabet gelişen 4,5 kg. Daha ağır bebek doğuranlar Bir hastalığın veya yaralanmanın stresini yaşayanlar Stresli bir hayatı olanlar Beslenme alışkanlığı bozuk olanlar
Bu risk faktörlerinden en az iki tanesi varsa mutlaka diyabet taraması yapılmalıdır. Tip 2 diyabetin tedavisi diyet, egzersiz, eğitim ve gerekiyorsa oral olarak antidiyabetik ilaçlar veya insülin ile yapılmaktadır. Bu hastalığın tedavisi ömür boyu devam etmektedir. Bu sebeple tedavi endokrinoloji, diyabet ve metabolizma uzmanı ve diyetisyen ve diyabet hemşiresi tarafından planlanması hastalık komplikasyonlarının önlenmesi açısından çok önemlidir.
Tip 2 şeker-diyabet riski kimlerde daha fazladır
(Aşırı şeker yemek hastalığa yol açar mı?)
Hazırlayıcı etkenler, genetik zemin ve metabolik bozukluk olmadan aşırı şeker alımı ile şeker hastalığı arasında bir ilişki yoktur. Sağlıklı insanların fazla miktarda şeker alması, şeker hastalığını ortaya çıkarıcı faktör değildir. Ailesinde diyabetli olanlar şişman kişiler, 4 kg’dan daha ağır bebek doğuran kadınlar, stres altında yaşayan kişilerde diyabetin görülme riski daha fazladır. Ayrıca pankreasın kronik iltihabı, pankreas tümörleri ve ameliyatları ile hipertiroidi, akromegali gibi bazı hormon hastalıkları Tip 2 diyabete yol açabilir.
Tip 2 diyabetin belirtileri nelerdir?
Şeker diyabet hastalığında İlk göstergelerden birisi aşırı miktarda idrar çıkma gereksinimi ve bunun yanısıra görülen susuzluktur. Diyabetli iştahlıdır, ama buna rağmen kilo kaybı ve güçsüzlük görülebilir. Yaşlılar Şeker diyabet hastalığa yakalandığında sık sık halsizlikten, hiç nedeni yokken yorgunluktan ve çok kolay becerebildikleri bazı işleri yapamadıklarından yakınırlar. Kaslarda zaman zaman ağrılar ve sızılar baş gösterir. Kimi durumlarda görme bozuklukları ortaya çıkar, deri kurur ve çöker, cilt yaralarının geç iyileşmesi, kuru ve kaşıntılı bir cilt, sık sık infeksiyon gelişmesi, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma Tip 2 diyabetin sık giden belirtilerindendir. Bu belirtiler zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkar. Aşırı soluma, soluğun aseton kokması, dil kuruluğu da komanın ön belirtisi olarak ciddi belirtilerdir. Derhal hastaneye başvurmayı gerektirir.
Şeker -Diyabet Nedir Nasıl Meydana Gelir
Şeker-Diyabet, başta karbonhidratlar olmak üzere protein ve yağ metabolizmasını ilgilendiren bir metabolizma hastalığıdır ve kendisini kan şekerinin sürekli yüksek olması ile gösterir. Şeker-Diyabet hastalarındaki temel metabolik bozukluk, kan yoluyla taşınan glükozun(şekerin) hücrelerin içine girememesidir. Normal koşullarda besinlerden elde edilen veya karaciğerdeki depolardan kana salınan glükoz pankraeas tarafından salgılanan İNSÜLİN hormonunun yardımıyla hücre içine girer ve orada yakılarak enrjiye dönüşür. Hücrelerin üzerinde değişik maddelerin girmesine izin verilen “kapılar” vardır. Bu kapılar normalde kilitlidirler ve uygun “anahtar” varlığında açılırlar. Diyabet, hücrelerin üzerindeki glükoz “kapısının” açılamaması durumudur. Bu örnekten ilerlersek diyabet, anahtar işlevi gören İNSÜLİN hormonu yetersizliğine ve/veya insülinin etkilediği reseptörlerin( hücre kapısındaki kilidin) bozukluğuna bağlı gelişmektedir.
ŞEKER HASTALARI KORUNMAK İÇİN NE YAPMALIDIRLAR?
Diyabet Önerileri
Şeker-Diyabet diyet, alkol kullanımı, aktivite seviyesi, stres, hastalıklar ilaçlar ve hormon düzeylerindeki değişiklikler gibi bir çok faktör kan şekeri düzeylerini etkiler. Fakat düzey kendi kendine sıkı sık yapılacak kan şekeri testleri ile izlenebilir.Böylece kan şekeri seviyelerindeki değişikliklere göre tedavi ayarlanabilir. Bazı öneriler: Beslenme:Diabetli hastalarda kan şekerinin normal düzeylerde tutulabilmesi için beslenme çok önemli rol oynamaktadır. Önemli olan az yenmesi değil ihtiyacı karşılayacak yiyeceklerin yenmesidir.Yiyecekler 4 esas gruba ayrılır:*Sebze ve meyveler(portakal, elma, muz, havuç,ıspanak), *hububatlar,tahıllar ve ekmek (buğday, pirinç, arpa, yulaf) ,* mandıra ürünleri (süt, krema, yoğurt) *etler, kümes hayvanları,balık,yumurta vs. Bu 4 esas grubun herbirinden hergün yenmesi önemlidir. Böylece vücüdun ihtiyaç duyduğu bütün besinler alınmış olur. Yiyeceklerdeki esas besinler: karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitamin ve minerallerdir.Karbonhidratlar vücuda enerji verir. Diabetlilerde en uygun seçim fasulye, bezelye, mercimek, tahıllar, hububatlar, sebze ve meyvelerdir.Proteinler arasında ise en uygun seçim hafif etler ve az yağlı mandıra ürünleridir. Lifli gıdalar kan şekeri ve yağ düzeylerini düşürmek için en sağlıklı besinlerdendir.Fazla yağlı yiyecekler diabet hastalarında çok zararlı olabilirler.Tuzu kısıtlamak ta önemlidir. Egzersiz: Düzenli yapılan egzersizlerle vücuttaki fazla şeker yakılır ve kan şekeri düzeyleri düşer. Doktorun önerdiği egzersiz şeklinin seçilmesi ve egzersizlerden sonra kan şekeri düzeylerinin ölçülmesi faydalıdır. Fazla enerji gerektiren egzersiz türlerinin kan şekerini aşırı düşürebileceği unutulmamalıdır. Stres ve Hastalıklar: Psikoljik stres veya soğuk algınlığı, grip, bakteriel enfeksiyonlarla oluşan fizyolojik stres insülinin gerektiği gibi işlevini sürdürmesini engelleyecek hormonların üretimine sebep olabilirler.Kalp krizi gibi bazı hastalıklar veya büyük travmalar kan şekeri düzeylerini yükseltebilirler.Stres ve hastalık durumlarında kanşekeri düzeylerinin sık sık kontrol edilmesi yararlı olacaktır. Pneumococcal pnömoniye ve gribe karşı aşılanmak riski azaltacaktır. Alkol: Alkol karaciğerden glikozun serbest bırakılmasını engelleyerek kan şekeri düzeylerinde çok fazla düşmelere sebep olabilir.Alkol alınması gerekiyorsa ılımlı düzeyde alınmalı ve önceden mutlaka birşeyler yenmelidir.
DİYABETLE BARIŞIK YAŞAMAK
Diyabetin bazı erken belirtileri vardır. Kan şekeri yüksek olan kişilerde yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, sık idrara çıkma. susama, yara ve berelerin uzun zamanda iyileşmesi gibi belirtiler vardır. Eğer ailenizde şeker hastası varsa bu hastalığa yakalanma riskiniz daha fazladır. bu belirtilerle doktorunuza başvurduğunuz taktirde doktorunuz kan şekerinizin de belirlenmesini isteyecektir. Diyabetliysem ne yapmam gerekiyor? eğer diyabetliyseniz hayatınızın bundan sonraki döneminde kendinizi çok iyi kontrol altında tutmanız gerekecektir. Diyabetle barışık yaşamanın yolu kendinize dikkat etmekten geçer. Kan şekeri düzeylerinizi ortalama aralıklarda tutarak olabildiğince normal yaşam sürdürmeyi hedeflemelisiniz. Bu hedefe ulaşmanın en iyi yolu diyet uygulamak ve egzersiz yapmaktır.
SADECE UZMANLARA DANIŞIN…
Değerli okuyucularım,
Amacım, yaptığım çalışmalar sonucunda faydalı olduğuna inandığım ve bu bilgileri ihtiyacı olan herkesle paylaşmak olduğunu bilmenizi isterim. Ancak değişen yasalar gereği yasak olan bazı terimlerin sakıncalı olduğunu dolayısı ile bu yazıların makaleden çıkarılması gerektiğini bana bildirilmiştir. Yasalara saygılı olma çerçevesinde çıkması gereken yazıları silmek durumundayım. Bu yüzden öncelikle yaptığım işe, uygulamalarıma ve tavsiyelerime güvenen siz değerli okuyucularımın benim olduğu gibi sizlerinde yeni yasaya saygı duyacağınıza inanıyorum. Bu yüzden silinen bazı yazılar nedeni ile öncelikle siz değerli okuyucularım ve takipçilerimden özür diliyorum.
Tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizin de güzide doğal yapısı ile endemik bitki örtüsü ile harika bir ülke. Ancak zengin olan bu değerimizi ne yazık ki kullanamıyoruz. Allahın insanlara armağan ettiği, , oksijen, su, toprak ve toprakta oluşan nimetleri, bitkileri insanlarla buluşturmak kadar güzel bir çalışma olamaz. Herbalistlik bitki bilimcisi demektir. Hangi bitki nerde yetiştiğini, ne zaman toplanması kurutulması, gerektiğini, hangi koşullarda depolanmalı ve en önemlisi nasıl tüketilmesi gerektiğini insanlarla paylaşmaktır.
Gerek tanıtım yazısında gerek makale içinde, öncelikle doktor olmadığımı, kesinlikle doktor görevlerini üstlenerek hiçbir şekilde hastaları veya diğer hasta gruplarını muayyene etmediğimi, tanı koymadığımı, ameliyat etmediğimi veya başka bir medikal hastane ve benzeri sağlık kurumlarına referans göstererek hastanın üzerinde etki bırakmadığımı, belirtmek istiyorum.
Amacım, benden bilgi isteyen herkese ücretsiz olarak şimdiye kadar yaptığım araştırma ve çalışmalarım sonucunda edindiğim bilgileri paylaşmak, olmuştur. Dolayısı ile benimle irtibata geçmek isteyen, destek veya tavsiyelerim den faydalanmak isteyen herkesin bu konuyu iyi bilmelidirler. Hastalıkta kullanılan bitkisel gıda destekli ürünleri yasal olarak çalışan tüm aktarlara da veya Eczanelerden alabilirsiniz. Tercih tamamen size aittir.
ÖNEMLİ NOT: Burada yer alan bilgi, yorum ve cevaplar yalnızca tavsiye niteliğinde olup tedavi yönteminizi tespit etmek ya da değiştirmeye amacı taşımamaktadır. Sitemizdeki bilgileri yanlış anlamak, bilgilerin güncelliğini yitirmesi ve buna bağlı olarak doğabilecek olası mağduriyetlerden sitemiz yasal olarak hiçbir sorumluluk altında değildir. Tam bir teşhis ve tedavi için hasta ile doktorunuzun yüz yüze gelmesi gerekir. Bu sitede bulunan bilgileri kullanmadan doğan sorumluluk tamamen kullanıcıya aittir. Siteyi kullanan herkes, işbu şartların yanı sıra kullanım koşulları ve gizlilik sözleşmesi metinlerimizi okumuş kabul etmiş sayılır.
Saygılarımla
Herbalist & Araştırmacı
Erdoğan TEPELİ
GSM:05332349044
2 Comments
40yasındayım sekerden dolayı gözlerimde bulanıklık ve kararma oluştu.psikolajim çok kötü oldu bitksel tedavisi’ class=’etiketlink’> tedavisi nedr?gözlrm eskı halne döner mi?lütfen yardımcı olun saygılarımla…
20 yaşındayım 10 yıldır dıyabet hastasıyım tıp1 dıyabetın bıtkısel bi tedavısı ıyıleşme yontemı varmı?